IRCDefteri - En İyi IRCForum Sayfasi
  SohbetYaz.Com


 Kayıt ol  Bugünkü Mesajlar  Arama

Etiketlenen üyelerin listesi

Yeni Konu Aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 21.Haziran.2023   #1
Çevrimdışı
Bizimsohbet.net
Fiziksel Agrilarimizin Nedeni Zihnimizdeki “Bilissel Uyumsuzluk” Olabilir Mi?


Kafanizin icinde mizrak dovusu yapan celiskili inanclarin carpismasi size agriyan bir beyinden daha fazlasini birakabilir. Yeni bir arastirmaya gore, arastirmaya katilan gonullulere, yetersiz is yaptiklari soylendiginde yaptiklari is kapsaminda kaldirdiklari kutular hafif de olsa bu elestiri onlarin boynunda ve sirtinda fiziksel agriya neden olabilmistir. O halde size yoneltilen elestiri oklari diger bir deyisle size soylenenlerin agirligi yaptiginiz isin agirligindan daha agir geliyor olabilir mi? Acaba cogu yasadigimiz agrinin temelinde duygu durumumuz ya da beynimizde olusan ve olusturulan “bilissel uyumsuzluk” mu etkili? Gelin bu sorunun cevabina birlikte bakalim.

Oncelikle bilissel uyumsuzlugun ne olduguna bilissel uyumsuzluk teorisine bakmak yerinde olacaktir. Arastirmaci akademisyen Sweeney vd.nin (ekibi) de belirttigi gibi bilissel celiski ile ilgili, psIkolojik rahatsizlik, psIkolojik olarak rahatsiz edici durum, kaygi, rahatsizlik ya da suphe ile ilgili bir durum ya da vicdan azabi veya pismanlik ile es anlamli bir durum gibi cesitli tanimlar yapilmistir (Aktas, 2019).

Bilissel uyumsuzluk, kisinin birbiriyle tutarsiz iki veya daha fazla bilise(bilgi parcalari) sahip olmasi durumunda ortaya cikan psIkolojik rahatsizlik durumudur. Burada bilgi parcalari” olarak kastedilen sey salt bilgi degil, inanclar, degerler, tutumlar yani bilis unsurlaridir.

Bilissel uyumsuzluk teorisi ise 1957 yilinda sosyal psIkolog Leon Festinger tarafindan ortaya atilmistir. Teorinin amaci, bireyin, birey ya da grup davranisina tepkisi sirasinda sIklikla ortaya cikan bilissel celiski durumunu anlama ve arastirmadir.

Simdi gelin arastirmamiza donelim. ABD’deki Ohio Eyalet Universitesi ve Michigan Universitesi’nden arastirma ekibi, kaldirma gorevini iyi bir sekilde yerine getirdiklerini bildirdikten sonra gonullere elestirel geribildirimler verdi. Arastirmacilar, sonucta ortaya cikan agrinin katilimcilarin boyunlarina ve bellerine ekstra baski ekledigini buldu.

Calisma kucuk de olsa, psIkososyal stres faktorlerinin ve ozellikle bilissel uyumsuzlugun fiziksel sagliga nasil zarar verebilecegini anlamasi gereken is yeri guvenligi acisindan cikarimlara sahip olabilir.

Ohio Eyalet Universitesi’nden bir biyomekanik arastirmacisi olan William Marras, calismanin temel olarak fiziksel olarak gorulen agrilarin altinda yatan seyleri gun isigina cikardigini belirtmektedir.

Marras gibi arastirmacilar, agrinin beden ve zihin arasinda karmasIk bir etkilesim icerdigini kavramaya basladilar. Ancak agrinin “biyopsIkososyal” modelinin, ilk kez 1980’lerde tanimlandiktan sonra gercekten benimsenmesi onlarca yil aldi.

Agri, fiziksel, sosyal ve psIkolojik stres faktorlerinin sert bir karisimidir, yani fiziksel stres, finansal stres ve zihinsel sagliksizlikla birlestiginde ortaya cikabilir. Bir doktorun bel agrisini tarif etmek icin kullandigi kelimeler bile kisinin iyilesme beklentisini sekillendirebilir.

Ortopedi Cerrahi Gordon Waddell, 1987’de “Omurgalardan ziyade hastalari tedavi etme hedefine ulasmak icin bel agrisini tamamen fiziksel bir hastalik olarak gormektense bel agrisina bir rahatsizlik olarak yaklasmaliyiz” diye yazmistir.

Bununla birlikte, bugune kadar yapilan arastirmalarin cogu, kronik agrinin; depresyon, anksiyete ve felaket egilimli(en kotusunun olacagini veya hicbir seyin degismeyecegini dusunmek) ile bir arada bulundugu etrafinda donmustur. Marras ve meslektaslari, baska bir psIkolojik faktorun, “bilissel uyumsuzlugun” da sirt ve omurga agrisini etkileyip etkilemedigini anlamak istediler.

Bilissel uyumsuzlugu, gorunuste birbiriyle uyumsuz olan birden cok inanci uzlastirmaya calistiginiz zaman ortaya cikan psIkolojik kirbac darbesi olarak dusunun. Zorluk, bizi bir tur zihinsel rahatlama aramaya iten istiraba neden olabilir.

Anlasilan o ki bilissel celiski zihin icinde cozulemedigi zaman agri olarak tezahur etmektedir. Cunku bilimsel calismalara gore bilissel celiskiyi azaltma zihni dindirme metotlari bulunmaktadir. Bu metotlar; davranis degisIkligi, davranisla ilgili bilis degisIkligi, celiskili unsurlari desteklemek amacli yeni bilgiler eklenmesi, bilislerden birinin degersizlestirilmesidir. Celiskiyi ortadan kaldirmak icinse celiskiye neden olan davranisi sonlandirmak veya celiskinin onemsiz oldugunu kabullenmek veya tutum-davranis uyumu icin tutumlari degistirmek etkili olabilecektir. Fakat bu yontemler, her sartta uygulanmasi uygun yontemler olamayabilir. Ornegin ust bir otoritenin sizde bilissel celiskiye yol acmasi zihinde kolay cozumlenebilecek bir sorun degildir. Cozumlenemeyen sorunun da agri seklinde yansimasi olasidir.

Marras ve meslektaslari, bu psIkolojik rahatsizligin fiziksel olarak tezahur edip etmedigini gormek icin depresyon ve kayginin agriyi nasil siddetlendirebilecegine benzer bir dizi deney tasarladilar.

Marras, “Bu zihin-beden baglantisina ulasmak icin insanlarin zihinlerinden rahatsiz olduklarinda bilissel uyumsuzlukla birlikte insanlarin nasil dusunduklerine bakmaya basladik” diye acikliyor.

Laboratuvar tabanli calismada, 17 gonulluye, omurgalarina ve sirtlarina ne kadar yuk bindirdiklerini olcmek icin hareket sensorleri takarken hafif bir kutuyu hassas konumlara tasima gorevi verildi.

Antrenman kosullari sirasinda, sirtlarini korumak icin dogru sekilde hareket ettikleri soylendi. Ancak daha sonra geri bildirim giderek daha olumsuz hale geldi ve katilimcilara gorevi tatmin edici olmayan bir sekilde yerine getirdikleri soylendi.

Arastirmacilar katilimcilarin rahatsizlik puanlarini insanlarin omurgalarindaki mekanik yuklerle karsilastirdiklarinda, insanlarin olumsuz geribildirimden rahatsiz olduklarinda, gorevin basinda, kendilerini yetenekli hissettikleri zamana kiyasla tepe omurga yuklerinin yuzde on ila yirmi arasinda arttigini buldular.

Marras, “Bu artan omurga yuklemesi, oldukca hafif bir yukle tek bir kosul altinda gerceklesti” diye acikliyor. Daha karmasIk gorevlerde veya daha buyuk yukler soz konusu olursa bu durumun nasil olacagini hayal edebiliyor musunuz?

Baska bir deyisle, tekrarlanan psIkososyal stres etkenleri, omurga uzerinde daha fazla baski olusturarak agriya yol acabilir ancak bu varsayim test edilmeye devam edilmelidir.

Bunun icin alt sirttaki yukler birazcik arttirildi. Rahatsizlik puanlari, kalp atis hizi degisimi ve kan basinci da dahil olmak uzere fizyolojik stres olcumlerinin ve katilimcilarin nasil hissettiklerine iliskin anketlerin bir kombinasyonu su sekildeydi: ya ilham verici ve guclu ya da utanmis ve sIkintili.

Engelsiz hareket edebilenler icin ufak bir bel agrisinin gereksiz yere tenkitten daha fazlasi oldugunu unutmayin; dunyada yetersiz(disability) olarak gecirilen yillarin onde gelen nedenidir.

Otuz yillik verilerin yakin tarihli bir analizi, 2020’de dunya capinda yaklasIk 620 milyon insanin bel agrisi cektigini ve bunun calisma, hareket etme, seyahat etme veya kendilerine veya baskalarina bakma becerilerini etkiledigini ortaya koydu. Bu rakamin 2050 yilina kadar 800 milyonun uzerine cikmasi bekleniyor. Bel agrisindaki artis, geleneksel tedavilerin, ozellikle bagimlilik yapan opioid(anestezi basta olmak uzere agriyi azaltmak icin kullanilan ilac) ilaclarin ise yaramadigini acikca ortaya koyuyor.

Agri arastirmalari, kronik agrinin nasil basladigini anlamak, neden devam ettigini anlamak ve onu hafifletmenin etkili yollarini bulmak icin hizla ilerliyor.

Agrinin psIkososyal boyutlarini anlamak, fiziksel tedavilere psIkoterapi eklemenin kronik sirt agrisinin ustesinden gelmenin anahtari olabilecegini bulan arastirmalarla buyuk olcude yardimci oldugu gorunuyor. Aslinda grup terapisi de dahil olmak uzere daha butuncul bakan modellerin denemeleri, agriyi kotulestirmeden opioid kullanimini azaltmistir.

Bu son calisma, buyuyen bu arastirma grubuna baska bir boyut katiyor: Sadece insanlarin acisina neyin neden oldugunu anlayarak onu dindirmeyi umabiliriz.

Kaynaklar ve Ileri Okumalar:

Aktas, E.C., Is Tatmini, Duygusal Emek ve Kurumsal Itibar Iliskisinin Bankacilik Sektoru Calisanlari Uzerinde Bilissel Uyumsuzluk Kurami Cercevesinde Incelenmesi, Marmara Universitesi Sosyal bilimler Enstitusu Isletme Ana Bilim Dali Toplumsal Projeler Yonetim ve Organizasyon Ana Bilim Dali Yuksek Lisans Tezi, 2019

Yucel, E.; Cizel B., Bilissel Uyumsuzluk Teorisi Uzerine Kavramsal Bir Inceleme: Satin Alma Perspektifi, Yasar Universitesi Dergisi, 2018, 13/50, 150-163


ALİNTİ ~
  Alıntı ile Cevapla

IRCForumda.Net Reklamlar
sohbet isami sohbet
Cevapla



Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık