IRCDefteri - En İyi IRCForum Sayfasi
  SohbetYaz.Com


 Kayıt ol  Bugünkü Mesajlar  Arama

Etiketlenen üyelerin listesi

Yeni Konu Aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 22.Eylül.2022   #1
Çevrimdışı
~ Www.ircforumda.net ~
Trabzon İli Hakkında Bilgiler


Trabzon Tarihi

29 Mayıs 1453 de İstanbulun fethinden sonra Fatih, Trabzonun vermekte olduğu vergiyi 2000 duka altına çıkarmıştı. Erdebilli Safeviye tarikatı şeyhlerinden Şeyh Cüneyd 1456 yılında ordusuyla Trabzon üzerine yürüdü, İmparatorluk ordusunu yenerek şehri kuşattı. Bunun üzerine Fatih, Trabzonun Şeyh Cüneydin eline düşmemesi için Amasya Valisi Hızır Beyi Trabzon üzerine gönderdi. Durumu öğrenen Şeyh Cüneyd kuşatmayı kaldırarak çekildi. Hızır Bey Trabzonu kuşatarak Meydan-ı Şarkîde (Şimdki Belediye Meydanı) karargahını kurdu. Fakat Trabzonu savunmaktan korkan kral Kalo İannes vergi vermeyi kabul etmişti.

Fatih Sultan Mehmedi Trabzon üzerine yönelten birtakım siyasi, idari, ekonomik ve tarihi sebepler vardır. Bunların içinde en önemlisi, Bizansın bir nevi kalıntısı durumundaki Trabzon Rum Devletinin fethi gerçekleşmedikçe, İstanbulun fethinin yarım görülmesiydi. Bu arada Trabzon Devletinin Osmanlı Devleti aleyhinde Venedik Cumhuriyeti, İran, Gürcistan Devletleri, İsfendiyar Oğulları ve Karaman Oğulları ile ittifaklar kurması, hısımlıkları bahane ederek Akkoyunluların Anadoluya göz dikmeleri ve Osmanlı topraklarına saldırmaları karşısında Fatih, Trabzonun fethine kesin olarak karar vermişti. 1460da Uzun Hasan, Fatihin huzuruna elçiler göndererek hısımlık kurduğu Trabzon Rum Devletinden alınan vergileri geri istemiş, bunun üzerine de Fatih elçilere Haydi siz gidin gelecek sene ben kendim gelir mahallinde vergimi öderim diyerek tasavvurunu açıkça ortaya koymuştu.

Sefer için Osmanlı kara ordusu 23 Mart 1461de Edirneden hareket etti. Mahmut Paşa komutasında 150 parçadan oluşan donanma da Karadenize açılmıştı. Fatihin komutasında Üsküdardan Anadoluya geçen ordunun nereye gittiğini kimse bilmiyordu. Bu ilerleyiş sırasında Amasra, İsfendiyaroğulları Beyliği, Kastamonu ve Sinop fethedilerek Sivas üzerinden Erzincan ovasına inildi ve yassıçemende karargah kuruldu. Bu arada seferin İran üzerine olduğu düşüncesiyle korku ve telaşa kapılan Uzun Hasan adına harekete geçen Çemişkezek Beyi Hasanın başkanlığında bir elçi heyeti Fatihin çadırında kabul edildi. Heyet içinde Uzun Hasanın annesi Sâra hatunda vardı. Karşılıklı görüşmelerden sonra, heyete seferin İran üzerine olmadığına teminat verdikten sonra, elçilik heyetinin bir kısmı ve Sâra Hatun alıkonularak, Osmanlı ordusu yönünü Trabzon üzerine çevirdi.

Osmanlı ordusu çok zor şartlar altında Erzincan ile Trabzon arasını 25-30, bazı kaynaklara göre 40 günde aşabilmiştir. Çekilen zorluklar karşısında Fatihi bu seferden alıkoyabilmek için Sâra Hatunun :
-Hey oğul Trabzona bunca zahmet nedendir? Trabzon nedir ki, ondan ötürü şehsuvarı Saltanat piyade olup pürdap ola? Dediğinde, Padişah hışımla:
-Hey ana bu zahmet din yolundadır. Kim ahirette Allah hazretlerine varıcak inayet ola derim. Zira bizim elimizde İslam kılıcı vardır. Eğer bu zahmeti ihtiyar etmesek bize Gazi demek yalan olur. dediğini tarihler kaydeder.



Trabzon kuşatması 40 gün sürdü. En şiddetli savaşlar Zağnos köprüsü civarında oldu. Şehzade Mahmut Paşa yanında bulunan Rumca katibi İmparator Davide göndererek kayıtsız ve şartsız teslim olmasını yoksa cenk yasasının uygulanacağını söyledi. David, hiçbir ümidin kalmadığını görünce Mahmut Paşanın akrabalarından teyzesinin oğlu başmabeinci Yorgi Amuriki vasıtasıyla anlaşarak şehri ve kaleyi teslim etti. Bir yandan görüşmeler yapılırken bir yandan da çetin vuruşmalar sürüp gidiyordu. Türk Bayrağının Zağnos burcuna dikildiği anda, Trabzon Devletinin teslim haberide Fatihe ulaşmıştı.

Trabzonun fethi tarih bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu fetihle Bizansın son kalıntısıda Anadoludan temizlenmiş ve bu coğrafyada tek otorite altında toplanma gerçekleşmiştir. Ayrıca, Trabzonun fethi ile Karadenizin bir Türk gölü haline gelmesi projesi için en önemli adım atılmıştır. Hepsinden önemlisi 26 Ekim 1461 günü Trabzon Devleti tarihe karışırken, Bizansı diriltme hülyası temelinden yok edilmiştir.

Fatih Sultan Mehmet ilk iş olarak fetih geleneğine uyup Ortahisarda Meryemana Altınbaş Kilisesini Ortahisar Camii adı ile Müslümanların ibadetine tahsis etmiştir. Daha sonra Sen Ojen Kiliseside camiye çevrilerek ilk Cuma namazını burada kılmış ve adına da Yenicuma camii denilmiştir. Bu camilerin her ikiside halen ibadete açıktır.

Trabzonun idaresi Gelibolu valisi Kazım beye verilip bir kısım asker, silah ve mühimmat bırakıldıktan sonra ordu sahil yolunu takip ederek geri döndü.

Fetihten sonra Trabzonun yerli ahalisinin ileri gelenleri imparator David ile İstanbula geri götürülmüş, bir kısmıda kendiliğinden ayrılmıştır. Bu yüzden şehirde pek az nüfus kalmıştır. Kalan nüfus ile Eksotha (Hızırbey), Boztepe, Aşağı Yenicuma, Tuzluçeşme, Çömlekçi semtleri de iskan ettirilerek, kale içindi Hıristiyan bırakılmamıştır. Boşalan evler sipahi takımına yeniçerililere, maiyet ağalarına ve mülhakattan gelen Türklere tahsis edilmiştir. Bu arada feth edilen diğer şehirlerde olduğu gibi Trabzonda da Cizye-i Şerriye ve Rusumi örfiye vergisi konmuştur. Trabzon ve civarındaki toprakların tahribi ve tımarlara bölünerek sipahilere verilmesi gibi konularda Sancak beyi Kazım bey aldığı emri yerine getirerek Trabzon topraklarını Osmanlı idaresi altında yeniden organize etmiştir.

Fetihten sonra Fatih Sultan Mehmetin yörede genel bir sayım yaptırmış olduğu biliniyorsa da, buna ait belgeler elde olmadığından ancak 1486 yılında II.Beyazıtın sayımları ölçü alınmaktadır. Trabzon hakkında bilgi veren en eski tahrir defterleri, başbakanlık arşivinde Maliyeden Müdevver Defter No:28 başlığı altında bulunmaktadır. Tarihsiz olan bu defter ilk olarak 1954 yılında Ömer Lütfü Barkan tarafından kullanılmıştır.

Bufassal adlandırılan türde olan 1486 tahrir defterinde Trabzon; Akçaabat, Görele, Tirebolu, Giresun, Laz, Maçka, Torul, Sürmene, Of, Rize, Atina (Pazar) tımarları ile tımar sahiplerinin listeleri verildikten sonra, başta Trabzon şehrinde oturanların ayrıntılı bir listesi de bulunmaktadır. Tahrir defterinde şehrin halkı, mahalle ya da cemaat başlıkları altında dini guruplar olarak bölündükten sonra şehirdeki her aile reisinin de adı verilmektedir.

Fetihten sonra, mevcut müslüman nüfusuna ait olarak iskan edilen ve geldikleri yörelere göre ad alan müslüman cemaat grupları şunlardı:

1- Cemaat-i Niksar 7 hane 10- Cemaat-i Sanusak 5 hane
2- Cemaat-i Ladik 7 hane 11- Cemaat-i Amasya 31 hane
3- Cemaat-i Bafra 16 hane 12- Cemaat-i Osmancık 10 hane
4- Cemaat-i İskilip 10 hane 13- Cemaat-i Çorum 15 hane
5- Cemaat-i Gümüş 7 hane 14- Cemaat-i Merzifon 18 hane
6- Cemaat-i Tokat 25 hane 15- Cemaat-i Nefsi Samsun 12 hane
7- Cemaat-i Porhal (Turhal) 4 hane 16- Cemaat-i Zile 3 hane
8- Cemaat-i Göncanik(Gölköy) 8 hane 17- Cemaat-i Satılmış Canik 1 hane
9- Cemaat-i Kavala 3 hane 18- Cemaat-i Karakadi 10 hane


Bu Müslüman cemaatların sayısı 202 haneden ibaret olup, 1486 yılındaki Müslüman nüfusunun %78,3ünü oluşturuyordu.

Fetihten sonra Anadolu eyaletine (Beylerbeyliğine) bağlı bir sancak olan Trabzonun imar edilip, Müslüman Türk nüfusu ile iskan edilmesine özel ilgi gösterildi. H.867-1462 de Ortahisarda Fatih Medresesi açıldı. Özellikle 1462-1465 yılları arasında Trabzonun fetih sonrasında ikinci valisi olan Hızır Bey, onarım işlerine hız verdi.

1470 yılında Şehzâde Bayezitin oğlu Şehzâde Abdullahın Vali olarak Trabzona gelmesiyle, Şehzâde şehri olan Trabzon önem kazandı.

İkinci Beyazıt döneminde en önemli olay, Şehzade Yavuz (Yavuz Sultan Selim)un Trabzon Valisi olmasıydı. 1489-1512 yılları arasında Trabzon bir başkent gibi öne çıkmış, Yavuzun 23 sene süren Valiliği döneminde imar edilmiş, askeri ve ticari yönden canlılık kazanmıştır.

Yavuz Sultan Selim, 1514de Çaldıran Seferine çıktığı dönemde ordunun ikmal işleri Trabzondan yürütülmüştür. Çaldıran Seferi dönüşünde Bayburtun Kığı Kalesi ile birlikte fethedilmesi (15 Ekim 1514) Padişahı memnun etmiş, buraları fetheden Trabzon Valisi Bıyıklı Mehmet Paşa serhat muhafazası ile görevlendirilmişti. Böylece Trabzon yeni bir idari yapılanma içinde yer aldı. Bıyıklı Mehmet Paşaya Erzincan-Bayburt eyaleti verilerek (4 Ramazan 920-23 Ekim 1514) Rûm-i Kadim Beylerbeyliği sancaklarından olan Canik ile Şarkî Karahisar ve müstakil idare edilmekte olan Trabzon, ayrıca o sıralarda zaptedilen Kığı, ayrı birer sancak olan Bayburt-Erzincan Eyaletine ilave edilmişti.

Yavuz Sultan Selimin Trabzon Valiliği zamanında annesi Ayşe Gülbahar Sultanın hatırasına yaptırılan türbenin yanına Cami, Medrese, Mekteb, Darül Kurra, İmaret ve hamamdan oluşan bir külliye yapılmış, tesis edilen külliyenin yaşaması için de büyük vakıflar tahsis edilerek sürekliliği ve kalıcılığı sağlanmıştır.

27 Nisan 1495 Pazartesi günü Trabzonda doğan, çocukluğunu ve gençlik yıllarının ilk yıllarını Trabzonda geçiren ve bir Trabzonlu olarak babası Yavuz Sultan Selimin üzerine 1520 yılında 26 yaşında Padişah olan Kanuni Sultan Süleyman döneminde Trabzon, yine ön plana çıkmıştır.

Trabzon, Yavuz Sultan Selime şehzâde sancaklığı yaparken, 1515de Bayburt Erzurum Beylerbeyliğine tabi sancak durumuna getirilmiş, kısa bir dönemden sonra Kanuninin ilk yıllarında Bayburt-Erzincan Beylerbeyliği lağvedilerek yeni bir yapılanmaya gidilmiştir. Buna göre Trabzon 5 livadan oluşan müstakil bir eyalet haline gelmiştir.

Fetihten sonra Trabzon şehri içinde oluşan yeni Müslüman mahallelerinin giderek çoğaldığını görmekteyiz. 1523 yılı Tahrir Defterinde bu mahallelerin şehrin hangi kesiminde bulunduklarına dair bilgiler verilmektedir. Daha sonraki yıllarda çıkan 1553 ve 1583 yılı tarihlerinde de mahallelerin bir kısmının ismine rastlanmaktadır. Kanuni döneminin ilk yıllarındaki dokuz mahallenin isimleri şunlardır.

A- Ortahisarda:
1- Mahalle-i Câm-î Atik Der Kale-i Evsad
2- Mahalle-i Mescid-i Valide-i Merhum Sultan Abdullah
3- Mahalle-i Mescid-i Kıssahan Der Kalei Evsad
4- Mahalle-i Mescid-i Hacı Baba Der Kale-i Evsad

B- Aşağıhisarda
5- Mahalle-i Mescid-i Mevlana Süca Der Kale-i Zır
6- Mahalle-i Mescid-i Bâb-ı Bazzaz Der Kale-i Zır
7- Mahalle-i Mescid-i Hüseyin Ağa ki ser-hazin Bûd Der Nezd-i Saray-ı Âmire
8- Mahalle-i Mescid-i Amasya Der Nezd-i Hamam Çifte
9- Mahalle-i Cami-i Cedid Der Birun-i Şehir.

Bu dokuz mahalle dışında, hane sayısı olmadığı için adı zikredilmeyen ve onunucu mahalle diyebileceğimiz Cemaat-ı Mescid-i Hacı Kasım Der Nezd-i Bezzazistan da yalnız iki nefer (Erkek) yazılıdır. Bu cemaat ileride yeni bir Müslüman mahallesinin çekirdeğini oluşturacaklardır.

Kale içerisinde sürdürülen iskan politikası sonunda zamanla Müslüman-Türk nüfusu ve mahalle sayısı da artmıştır.

Kale içinde sürdürülen iskan politikası sonunda zamanla Müslüman-Türk nüfusu ve mahalle sayısı da artmıştır. Nitekim H.961-1533 te yapılan tahrirden anlaşılacağı üzere, aradan geçen 35 yıl zarfında yeni iskanlar ve dışardan gelenlerle müslüman mahallelerine yenileri katılmış ve bu durum defter harici haric-i ez defter yazıldığı belirtilmiştir. Bu mahalleler:
1-Tabakhane,
2-Sarmaşık Mescidi,
3-Kavak Meydan,
4-Şehre Küstü,
5-Halil Ağa Mescidi,
6-Hatuniyye İmareti,
7-Bayram-zade Mescidi,
8-Zağnos,
9-Tekfur Çayırı,
10-İskender Paşa Camii,
11-Hacı Hasan ve Cemaat-i Mescid-i Hoca Kasım der Nezd-i Bezzazistan Mahalleleridir.

Vilayet ve Belediye Yönetiminde Yeni Teşkilatlanma :

Osmanlı devletinde idari yapı 1864te yeniden düzenlendi. Bu düzenleme ile Anadoluda kurulan ilk vilayetlerden biri Trabzondur.

Ayrıca dört sancakta bu vilayete bağlanmıştı. Trabzon vilayetine bağlı sancaklar şunlardı:

1. Trabzon merkez sancağı: (Rize, Of, Tirebolu, Bulancak, Giresun)
2. Lazistan sancağı: (Batum, Arhavi)
3. Gümüşhane sancağı: (Torul, Kelkit)
4. Canik sancağı : ( Ünye, Samsun, Bafra)

1868 de çıkarılan bir talimat ile İstanbulun dışındaki vilayat, sancak ve kazalarda da belediye teşkilatı kurulmaya karar verildi. Bu karar Trabzonda da uygulandı. Trabzon Belediyesi ilk kurulan belediye teşkilatları arasında yer aldı.

1870 yılı Trabzon vilayeti Salnamesinde Belediye yöneticileri şöyle yer almaktadır.

Meclis-i Daire-i Belediye
Reîsi : Arazi memuru Fevzi Efendi
Aza : Karantina memuru Hacı Halil Efendi, Mustafa Ağa, Artin Ağa, Banika Ağa
Katib : Abdülhamit Efendi
Muhasip hastanesi ve Memleket Tabib-i: Mosyö Lion
Karantina Memurları:
Müdürü : Haci halil Efendi
Tabib-i : Mosyö Alkardi
Katib-i : Kamil Efendi

Bu bilgiler 1870 yılı salnamesinde yer aldığına göre, Trabzon Belediyesinin, basım tarihinden önce teşekkül etmiş olması gerekir. Bu durumda belediye 1869da kurulmuş demektir.

VİLAYET SALNAMELERİNE GÖRE BELEDİYE BAŞKANLARI

1. Arazi Memuru Fevzi Efendi 1869/70
2. Hafız Ahmed Efendi 1870/71
3. Hacı Halil Efendi 1871/72
4. Ali Rıza Efendi 1872/73
5. Hacı Derviş Ağa 1873/75
6. Ali Rıza Efendi 1875/76
7. Ali Galib Efendi 1876/77
8. Ali Rıza Efendi 1877/81
9. Arif Efendi 1881/91
10. Rıfat Bey 1891/93
11. Mehmet Paşa-zade Hasan Bey 1893/95
12. Hasan Bey 1895/98
13. Hacı Kadı-zade Hacı Mustafa Efendi 1889/1902
14. Han-zade Ziya Bey 1902/04
Trabzon tarihi için büyük bir kaynak olan ve 1869-1904 yılları arasında 22 sayı çıkan Trabzon Salnamesi 1904 yılından sonra çıkmadığından 1910 yılına kadar olan dönem için sadece tahmin yürütülebiliniyor. Bu yıllarda Trabzon Belediyesi Başkanı olarak da:
15. Belediye Başkanı Nemli-zade Hacı Osman
16. Belediye Başkanı Çulha-zade Şükrü
isimlerini verebiliyoruz. Bu isimlere herhangi bir kaynakta raslamak mümkün olmamıştır. Nemli-zade ve Çulhazade ailelerinin hayattaki yaşlılarından edinilen bilgi ve tahminlere göre bu sonuca varılmıştır.
1910 yılından sonra, 17. Belediye Başkanı Nemli-zade Cemal Bey ile 18. Belediye Başkanı Barutçu-zade Hacı Ahmed Efendinin görevde olduğu biliniyorsa da, başlama ve ayrılma tarihleri hakkında kesin bilgi sahibi değiliz. Bu konularda yazılı hiçbir belge ve kayda rastlamak mümkün olmamıştır. Bu arada 1912 yılında Ali Efendinin başkanlığından sadece dönemin Valisi Mehmed Ali Ayni hatıralarında söz etmektedir. Rus işgali sırasında belediyenin arşivi tamamen yok edildiği için yazılı bir belge bulmak mümkün olmamaktadır. Bu durumda: 17. Nemli-zade Cemal
18. Barutçu-zade Hacı Ahmet Efendi (1910-1912)
19. Ali Efendi
20. Barutçu-zade Hacı Ahmed Efendi (1913-Nisan 1916)
21. Rum Metropoliti Hırisantos (Nisan 1916-Şubat 1918)
22. Barutçu-zade Hacı Ahmed Efendi (Şubat 1918-1922)
23. Hacı Ali Hafız-zade Hakkı Efendi (1922-1923)
24. Kazaz-zade Hüseyin Efendi (Haziran 1923-1928)

XX. Yüzyıla Girerken

Vilayet, doğuda Rusya, batıda Kastamonu, güneyde Erzurum ve Sivas vilayetleri ile çevriliydi. Trabzon İran transit yolunun liman şehri olma özelliğini herşeye rağmen koruyordu. Biri yerli olmak üzere, sekiz vapur kumpanyası Trabzon limanına çalışıyordu. 1316/1890 yılı Trabzon Salnamesine göre Vilayet merkezinde şu ülkelerin konsoloslukları bulunuyordu: 1.İran, 2.Belçika, 3.Yunan, 4.Rus, 5.İspanya, 6.İtalya, 7.Avusturya-Macaristan, 8.İngiltere, 9.Fransa.

Trabzon ve çevresinde demircilik ileri bir düzeyde yapılıyordu. 1872 yılı Vilayet Salnamesindeki bilgilere göre Avrupadaki soba ve kasaların benzerleri ancak Trabzonda yapılabiliyordu. Yörede kuyumculuk ve marangozluk da gelişmişti. Özellikle gümüş üzerine işlemeleri ünlü idi. Şehirde önemli miktarda mum işleyen bir mumhane (şemhane) faaliyette idi.

1890 yılında Kafkasyada kurulmuş bulunan Ermeni İhtilal Cemiyyetleri İttifakı Federasyonu (Taşnaksutyun) ilk teşkilatlarını İstanbul, Van ve Trabzonda açmıştı.

8 Ekim 1895te Trabzondaki Ermeniler ayaklandı. Gavur Meydanında (Belediye Meydanı) toplanarak harekete geçtiler. Aldığı tedbirlerle kısa zamanda duruma hakim olan Vali Kadir Bey, olayları bastırdı ve elebaşılarını tepeledi.

Vali Kadir Bey 1902 yılında Trabzonda öldü. Mezarının üzerine Padişah II. Abdülhamidin gönderdiği 450 lira ile bir türbe yaptırıldı. İmaret Kabristanlığında (Atapark) bulunan türbe, 1936da yıktırılmıştır.

1902 yılı başında Prens Sebahaddin Beyin bulunduğu Teşebbüsat-ı Şahsi ve Adem-i Merkezziyet Cemiyyeti Pariste kurulmuş, İstanbul, İzmir, Alaiye, Şam, Erzurum ve Trabzonda da şubeler açmıştı. Trabzon şubesini, Sancakbeyzade Mehmed ve Hasan kardeşler ile Nemli-zade Salim Bey kurmuştu.

Meşrutiyetin ilanından sonra 17 Ocak 1909da toplanan ilk mecliste Trabzonu temsil eden milletvekilleri şunlardı: Hatip-zade Emin, Müftü İmameddin (ölümü ile yerine Kalcı-zade Mahmud) , Saraç-zade Ali Naki, Nemlizade Mahmud, Matyo Fokidis, Meşrutiyetin ilanından sonra beliren yeni ümitlerle Trabzonda Ermeni ve Rum azınlıklarının kıpırdanışları da hissedilir hale gelmişti. Bu yıllarda Türk gazetelerinin yanısıra, azınlıkların da çeşitli adlarla gazete-dergi çıkarmaları ilgi çekiciydi.


Alıntıdır
  Alıntı ile Cevapla

IRCForumda.Net Reklamlar
sohbet isami sohbet
Cevapla



Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık