![]() |
![]() |
![]() |
#1 (permalink) |
Çevrimdışı
![]() ![]() |
Engelli Hakları BM
![]()
BM Engelli Kişilerin Haklarına Dair Sözleşme ve Türkiye’de Engelli Hakları
erişimin sağlanabilmesi için usule ve yasaya uygun düzenlemeler yapılmalı ve soruşturma ve diğer hazırlık aşamaları ve tanıklık dâhil tüm hukuki işlemlere doğrudan ve dolaylı katılımları kolaylaştırılmalıdır. 13’üncü maddenin ikinci fıkrasına göre ise; taraf devletler; polis ve gardiyan da dâhil olmak üzere adalet alanında çalışan tüm personelin eğitimlerini sağlamalı, bu kişileri engelli hakları konusunda bilinçlendirmelidir.28 Sözleşme’nin 14’üncü maddesi “Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği” başlığını taşımaktadır. Bu maddesinin ikinci fıkrasına göre, engelli kişiler eğer herhangi bir sebeple özgürlüklerinden mahrum edildiyse, bunun diğer bireylerle eşit koşullar altında yapılması gerekmektedir. Engellilerin milletlerarası insan hakları hukukuna dayanan güvenceleri sağlanmalı ve olağan düzenlemeye uygun önlemler alınmalıdırlar.29 Sözleşme’nin, “İşkence, İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezaya Maruz Kalmama” başlıklı 15’inci maddesine göre; hiç kimseye işkence veya zalimane muamele yapılmamalı, hiç kimse insan onuruna yakışmayan tarzda küçük düşürücü hareketlere veya bu minvaldeki herhangi bir ceza yaptırımına tabi tutulmamalıdır. Hükmün devamında ise yine hiç kimsenin rızası hilafında tıbbi ya da bilimsel herhangi bir çalışmaya maruz bırakılmamaları gerektiği vurgulanmıştır. Taraf devletler, engelli bireylerin işkence, aşağılayıcı muameleye vb. karşı diğer kişilerle eşit şartlar altında korunmalarını garanti altına almak için kendi ülkelerindeki gerekli mevzuatta değişiklik yapmalıdır. Yasal düzenlemelerin yanı sıra idari ve yargısal konularda da eşit muameleyi sağlamak sözleşmeyi imzalayan devletlerin sorumluluğu altındadır. Sözleşme’nin 16’ncı maddesinde kendine düzenleme alanı bulan bir diğer hak ise “Sömürü, Şiddet veya İstismara Maruz Kalmama” hakkıdır. Bu hükümle sözleşmeyi imzalan devletlere bir yükümlülük daha getirilmiştir. Sözleşmeyi kabul eden devletler engelli kişilerin bireysel yaşam sahalarında herhangi bir istismar, kötü muamele ve tacize karşı gerekebilecek bütün önlemleri almak zorundadırlar.30 Sözleşme’nin 16’ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre sözleşmeyi imzalayan devletler engelli bireylere, onların ailelerine, bakımlarıyla ilgilenen diğer fertlere gerekli ve yeterli yardımı yapmalıdır. Hükmün devamında ifade edildiği üzere; engellilere karşı sergilenebilecek kötü ve insanlık dışı muamelelerin önlenmesini sağlamak amacıyla bütün önlemleri almak da sözleşmeye taraf olan devletlerin görevidir. Engelli bireyler koruma altına alınacaksa, bu koruma mutlaka engelli bireyin yaşına, cinsiyetine, diğer kişisel özelliklerine göre olmalıdır. Sözleşme’nin 16’ncı maddesinin 3’üncü fıkrası ile hüküm altına alındığı üzere engelliler için hizmet sunulması öngörülen alanlarda denetimin mutlaka bağımsız organlar tarafından ve aktif bir şekilde yapılması gerekliliği vurgulanmıştır. Sözleşmenin 16’ncı maddesinin 4’üncü fıkrasında; 2’nci ve 3’üncü fıkralardan farklı olarak işkence ve diğer muamelelerin engelli bireylere uygulanmasından sonraki tedbirler düzenlenmiştir. Buna göre böyle bir durumla karşılaşıldığında, engelli bireyin vatandaşı olduğu devletin tüm koruma tedbirlerini almasının yanında gereklilik arz ettiğinde engelli bireye psikolojik destek de vermelidir. Bir kez daha vurgulamak gerekir ki alınan tedbirlerde mutlaka engelli bireyin kişisel özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır. İlgili maddenin son fıkrasına göre ise ilgili devletler gerekli tüm önlemleri almak amacıyla mevzuata dayalı ya da siyaseten gerekli uygulamaları hayata geçirmekle yükümlüdür. Sözleşme’nin 17’nci maddesine göre engelli her birey, beden ve ruh bütünlüğünü korunmasını isteme hakkına, engelli olmayan diğer bireylerle eşit şekilde sahiptir.31 Sözleşme’nin 18’inci maddesinde engellilere ilişkin olarak “Tabiiyet ve Uyrukluk” hüküm altına alınmıştır. Buna göre; taraf devletler, engelli kişilere diğer bireylerle aynı şartlar altında seyahat hakkını tanımalıdır. Bunun yanında engelli bireylerin kendi yerleşim yerlerini özgürce seçme haklarını da garanti altına almalıdırlar. Hükmün devamında engellilerin uyrukluklarını seçme hakkı da güvence altına almıştır.32 Buna göre; her engelli bireyin uyrukluk kazanma ve uyrukluğunu değiştirme hakkı vardır ve bu hak, keyfi olarak veya engelli olunduğu gerekçesiyle sınırlandırılmamalıdır. Engelli bireyler mülteci ise bu işlemlerinde herhangi bir zorluklarla karşılaşmamaları için ilgili devletler tüm önlemleri almalıdır. Buna ek olarak engelli birey istediği zaman tabiiyetinde olduğu ülkeden başka bir ülkeye seyahat edebilmelidir.33 Sözleşme’nin 18’inci maddesinin 2’nci fıkrasına göre
BM Engelli Kişilerin Haklarına Dair Sözleşme ve Türkiye’de Engelli Hakları
erişimin sağlanabilmesi için usule ve yasaya uygun düzenlemeler yapılmalı ve soruşturma ve diğer hazırlık aşamaları ve tanıklık dâhil tüm hukuki işlemlere doğrudan ve dolaylı katılımları kolaylaştırılmalıdır. 13’üncü maddenin ikinci fıkrasına göre ise; taraf devletler; polis ve gardiyan da dâhil olmak üzere adalet alanında çalışan tüm personelin eğitimlerini sağlamalı, bu kişileri engelli hakları konusunda bilinçlendirmelidir.28 Sözleşme’nin 14’üncü maddesi “Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği” başlığını taşımaktadır. Bu maddesinin ikinci fıkrasına göre, engelli kişiler eğer herhangi bir sebeple özgürlüklerinden mahrum edildiyse, bunun diğer bireylerle eşit koşullar altında yapılması gerekmektedir. Engellilerin milletlerarası insan hakları hukukuna dayanan güvenceleri sağlanmalı ve olağan düzenlemeye uygun önlemler alınmalıdırlar.29 Sözleşme’nin, “İşkence, İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezaya Maruz Kalmama” başlıklı 15’inci maddesine göre; hiç kimseye işkence veya zalimane muamele yapılmamalı, hiç kimse insan onuruna yakışmayan tarzda küçük düşürücü hareketlere veya bu minvaldeki herhangi bir ceza yaptırımına tabi tutulmamalıdır. Hükmün devamında ise yine hiç kimsenin rızası hilafında tıbbi ya da bilimsel herhangi bir çalışmaya maruz bırakılmamaları gerektiği vurgulanmıştır. Taraf devletler, engelli bireylerin işkence, aşağılayıcı muameleye vb. karşı diğer kişilerle eşit şartlar altında korunmalarını garanti altına almak için kendi ülkelerindeki gerekli mevzuatta değişiklik yapmalıdır. Yasal düzenlemelerin yanı sıra idari ve yargısal konularda da eşit muameleyi sağlamak sözleşmeyi imzalayan devletlerin sorumluluğu altındadır. Sözleşme’nin 16’ncı maddesinde kendine düzenleme alanı bulan bir diğer hak ise “Sömürü, Şiddet veya İstismara Maruz Kalmama” hakkıdır. Bu hükümle sözleşmeyi imzalan devletlere bir yükümlülük daha getirilmiştir. Sözleşmeyi kabul eden devletler engelli kişilerin bireysel yaşam sahalarında herhangi bir istismar, kötü muamele ve tacize karşı gerekebilecek bütün önlemleri almak zorundadırlar.30 Sözleşme’nin 16’ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre sözleşmeyi imzalayan devletler engelli bireylere, onların ailelerine, bakımlarıyla ilgilenen diğer fertlere gerekli ve yeterli yardımı yapmalıdır. Hükmün devamında ifade edildiği üzere; engellilere karşı sergilenebilecek kötü ve insanlık dışı muamelelerin önlenmesini sağlamak amacıyla bütün önlemleri almak da sözleşmeye taraf olan devletlerin görevidir. Engelli bireyler koruma altına alınacaksa, bu koruma mutlaka engelli bireyin yaşına, cinsiyetine, diğer kişisel özelliklerine göre olmalıdır. Sözleşme’nin 16’ncı maddesinin 3’üncü fıkrası ile hüküm altına alındığı üzere engelliler için hizmet sunulması öngörülen alanlarda denetimin mutlaka bağımsız organlar tarafından ve aktif bir şekilde yapılması gerekliliği vurgulanmıştır. Sözleşmenin 16’ncı maddesinin 4’üncü fıkrasında; 2’nci ve 3’üncü fıkralardan farklı olarak işkence ve diğer muamelelerin engelli bireylere uygulanmasından sonraki tedbirler düzenlenmiştir. Buna göre böyle bir durumla karşılaşıldığında, engelli bireyin vatandaşı olduğu devletin tüm koruma tedbirlerini almasının yanında gereklilik arz ettiğinde engelli bireye psikolojik destek de vermelidir. Bir kez daha vurgulamak gerekir ki alınan tedbirlerde mutlaka engelli bireyin kişisel özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır. İlgili maddenin son fıkrasına göre ise ilgili devletler gerekli tüm önlemleri almak amacıyla mevzuata dayalı ya da siyaseten gerekli uygulamaları hayata geçirmekle yükümlüdür. Sözleşme’nin 17’nci maddesine göre engelli her birey, beden ve ruh bütünlüğünü korunmasını isteme hakkına, engelli olmayan diğer bireylerle eşit şekilde sahiptir.31 Sözleşme’nin 18’inci maddesinde engellilere ilişkin olarak “Tabiiyet ve Uyrukluk” hüküm altına alınmıştır. Buna göre; taraf devletler, engelli kişilere diğer bireylerle aynı şartlar altında seyahat hakkını tanımalıdır. Bunun yanında engelli bireylerin kendi yerleşim yerlerini özgürce seçme haklarını da garanti altına almalıdırlar. Hükmün devamında engellilerin uyrukluklarını seçme hakkı da güvence altına almıştır.32 Buna göre; her engelli bireyin uyrukluk kazanma ve uyrukluğunu değiştirme hakkı vardır ve bu hak, keyfi olarak veya engelli olunduğu gerekçesiyle sınırlandırılmamalıdır. Engelli bireyler mülteci ise bu işlemlerinde herhangi bir zorluklarla karşılaşmamaları için ilgili devletler tüm önlemleri almalıdır. Buna ek olarak engelli birey istediği zaman tabiiyetinde olduğu ülkeden başka bir ülkeye seyahat edebilmelidir.33 Sözleşme’nin 18’inci maddesinin 2’nci fıkrasına göre |
![]() |
![]() |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
|
|